Yrd. Doç. Dr. Sercan Göde’nin yazısı…

Yrd. Doç. Dr. Sercan Göde’nin yazısı…

Türk Rinoloji Derneği’nin ilk olarak bu sene vermeye başladığı yurtdışı eğitim bursu ile Pittsburgh Üniversitesi Kafa Tabanı Cerrahisi Merkezi’nde bulunan Yrd. Doç. Dr. Sercan Göde’nin yazısı…

Türk Rinoloji Derneği’nin bu sene vermeye başladığı yurtdışı eğitim bursu ile Pittsburgh Üniversitesi Kafa Tabanı Cerrahisi Merkezi’nde bulunan, Ege Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Sercan Göde ilk izlenimlerini Türk Rinoloji Derneği ile paylaştı.

Türk Rinoloji Derneği yurtdışı eğitim bursu, Rinoloji alanında çalışan genç hekimlere yönelik, deneyimlerini arttırabilecekleri bir imkanı sağlaması açısından çok kıymetli. Bu şansı bana veren geçmiş ve şimdiki dönem dernek başkanlarımız ve yönetim kurulu üyelerine tekrar teşekkür ederim. Ayrıca eğitimim süresince uzak kaldığım başta ailem, çalışma arkadaşlarım, hastalarım ve öğrencilerime de gerek sabırları gerekse fedakarlıkları için teşekkür ederim.

Bursun istenilen bir klinikte kullanılabiliyor olması büyük bir ayrıcalık. Bu sayede ben de çok bilinen bir klinikte Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kafa Tabanı Cerrahisi Merkezi’nde eğitim almaya karar verdim. Hem ileri endoskopik sinüs cerrahisi için klinik deneyimlerimi arttırabilecek hem de bünyesinde bulundurduğu laboratuvarları sayesinde araştırma alanında özellikle anatomi konusunda bilgi sahibi olabilecektim. Burada Türkiye iyi bilinen bir ülke, siyasetinden yemeklerine kadar tüm halk Türkiye’den haberdar. Belki de bunda en önemli etken burada yaşayan halkın büyük kısmının orta Avrupa göçmeni olması. Bunun yanında Türk hekimleri de Pittsburgh Üniversitesi hekimleri tarafından iyi biliniyor ve tanınıyor. Kendileriyle tanışmam da Prof. Dr. Carl Snyderman’ın geldiği Türkiye’deki bir toplantı sayesinde olmuştu.

            Kısaca Pittsburgh’dan bahsetmek gerekirse çok iyi bir hastaneye sahip, nispeten ucuz, son derece güvenli ve kolay bir şehir. Açıkçası bu şartları sağlayan ABD şehirleri az sayıda. Bir üniversite şehri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi ise ülkede çok iyi bir üne sahip. Hatta KBB bölümü 2016 yılında tüm KBB bölümleri içinde ABD genelinde en iyi altıncı bölüm olarak derecelendirilmiş.

Pittsburgh küçük bir şehir olmasına rağmen, hastanenin, özellikle Kafa Tabanı Cerrahisi Merkezi’nin hasta potansiyeli oldukça yüksek. Salı günleri poliklinik yapılıyor, diğer dört gün iki salonda endoskopik endonazal kafa tabanı tümör cerrahisi ve bir salonda da fonksiyonel endoskopik ve endonazal cerrahiler olmak üzere genel olarak ortalama üç salon çalışıyorlar. Tüm vakalarda KBB ve Beyin cerrahi ekipleri birlikte bulunuyorlar. Buradaki ekip çalışması görülmeye değer diye düşünüyorum. Şu ana kadar bulunduğum süre içerisinde endoskopik transnazal, transetmoid, transpterigoid ve transkribriform yaklaşımların tamamını birçok kez izleme şansım oldu. Kafa tabanı defektlerinin onarımı için, Nazoseptal flep uygulamaları, lateral nazal duvar flebi, septal flip flebi, unilateral ve bilateral perikranyal flepler, temporoparietal fasya flebi gibi birçok yöntemi görmüş oldum. Klinik deneyimim açısından paha biçilmez olduğunu düşünüyorum. Burada belirtmeden geçemeyeceğim, uzun süren ameliyatlar ve fotoğrafta gördüğünüz gibi çok sayıda izleyici olması nedeniyle, saatlerce ayakta durmak zorunda kalıyorsunuz, buraya gelecekler için buna hazırlıklı olmakta yarar var.

            Burada yayın çıkarmak ve araştırma yapmak Türkiye’den farklı ve daha kolay. Çünkü tüm sistem aslında araştırma yapmak üzerine kurulu. Bireysel bir çabadan çok bu döngünün işlemesine değer veriyorlar. Sistem genel olarak şöyle işliyor; laboratuvarlarında araştırmacılar var, bunların işi yazı çıkarmak, bu yazılar sayesinde kliniğin kredisi ve bilinirliği yükseliyor, kredisi yükselen kliniğe çok sayıda hasta refere ediliyor, bu da daha çok araştırmacının buraya gelmesine neden oluyor. Sadece Kafa tabanı cerrahisi anatomi laboratuvarında şu an 10 araştırmacı var. KBB’nin dahil olduğu tüm laboratuvarlarda bu sayı 30’un üzerinde. Gözlemci hekimlerin araştırma yapmasında engel var ancak yazıya katkıda bulunma konusunda bir engel yok. Bu konuda kendi inisiyatifimle de olsa bir yol alabildiğimi söyleyebilirim.

Bursun bana sağladığı bir diğer fayda ise yeni dostluklar ve yeni akademik ilişkiler kazandırmış olması. Bunun için de üç aylık süre çok yeterli. Benim burada bulunmamda katkısı bulunan herkese çok teşekkür ederim. Saygı ve Sevgilerimle

Yrd. Doç. Dr. Sercan Göde

Ege Üniversitesi Hastanesi KBB AD